Merak Ettikleriniz

Çocuğumla ilk defa ayrılacağız, bu süreçte nasıl davranmalı, bu durumu nasıl yönetmeliyim ?

Öğeyi Oyla
(0 oy)

Öğrencimiz okula ilk başladığında, ağlama, eve gitme isteği gibi davranışlarının gelişeceği ön kabulünde olmamız gerekiyor. Alışma sürecinde çocuğunuz her gün okula mutlu ve istekli gelmeyecektir.

Evden ayrılmamak için bahaneler üretebilir. Anneyle tensel temasını arttırabilir. Bir yerlerinin ağrıdığını söyleyebilir. Okulda arkadaşlarının ona iyi davranmadığını söyleyebilir. Burada ebeveynin net ve kararlı duruşu çok önemlidir.

Çocuğumuzun şikâyetlerini dinlemeli, duymazdan asla gelmemeli. Bu arada, gerek ebeveyn, gerek aile büyükleri ya da bakıcının yorum yaparak ya da konuyu uzatarak çocuğun mevcut rahatsızlığını derinleştirmemesini sağlamak gerekiyor. Alışma sürecinde bir diğer sıkça karşılaştığımız davranış şekli ise öğrencinin taleplerini ebeveyn üzerinden aktarması durumudur.

Öğrencinin karmaşık duygu ve düşüncelerinin ortaya çıkardığı şikâyetleri sebep göstererek ebeveyn üzerinden iletişim sağlamasına imkân vermemek gerekiyor. (Şikâyet; “Sınıfta mavi sandalyeye oturmak istemiyorum”. Öğrenci veliden öğretmenine onu başka bir sandalyede oturtmasını talep edebilir, veli de buna karşılık bunu öğretmeninden talep edebilir. Burada öğrenci, “kendimi sınıfta güvenli alanda hissetmiyorum” demek istemektedir. Velinin, öğretmenine “Mavi sandalyede oturtmayalım” komutu, öğrenci ile öğretmenin diyaloğunu kesen, öğretmenin öğrencinin ihtiyacını anlayarak doğru şekilde karşılamasını engelleyen bir durumdur.

Bir süre sonra, bu iletişim şekli alışkanlık haline gelebilir, altında farklı bir sebep olan anlamsız şikâyet takıntıya dönüşebilir. Her zaman kırmızı sandalyede oturma isteği… gibi Öğrenci problemini kendi dile getirmeli, getirmeye teşvik edilmeli,  öğretmen ve ebeveyn asla karşı karşıya gelmemeli, ebeveyn ve öğretmen çocuğa karşı aynı dili kullanmalı. Alışma sürecinin haricinde genel olarak, veli öğretmenle karşı karşıya gelmemeli, iletişimi kurum yönetimi ile sağlamalıdır. Bu yaklaşım daha sağlıklı sonuçlar doğuracaktır.

Alışma sürecinde veli kararlı olmalıdır. Çocuk gelişimi uzmanı idari personelin ve kurum psikoloğunun yönlendirme ve tavsiyelerine uymalı, kaygı ve endişelerini çocuğa yansıtmamaya özen göstermelidir. Alışma sürecinde, eve gelen çocuğumuza “evet, hayır” soruları sormamalıyız. Örneğin; Bugün okulda mutlu muydun? Çocuk karmaşık duygular yaşadığı için net cevap gerektiren sorulara cevap vermekte zorlanır. Aynı zamanda, ebeveynin kaygısını hissettiği için farklı cevaplar vermek ihtiyacı içinde de hissedebilir. O nedenle dolaylı sorularla çocuğun hissiyatını anlamaya çalışmak, daha önemlidir. Örneğin; “Bu gün okulda en çok neyle oynamayı sevdin?” “Bugün okulda seni en çok mutlu eden olay neydi?” “Sınıfında en çok neyi sevdin?” Olumlu cevaplar çağıran sorular, çocuğumuzu bu süreçte daha rahat ettirecek ve olumlu düşünmesini sağlayacaktır.

Okunma 1208 defa