Merak Ettikleriniz

Mobildiri Veli Bilgilendirme sistemi üzerinden takip edebilirsiniz. MoBildiri Türkiye'de İLK mobil veli bilgilendirme sisteminden biridir. Mobildiri programı cep telefonunuza indirebileceğiniz bir uygulamadır.

Çocuğunuz ile ilgili her türlü bilgiye anlık gelen mesajlar sayesinde ulaşabilirsiniz.

Çocuğunuzun Gün içinde hangi derslere ve etkinliklere katıldığını, gün içindeki yemek bildirimlerini, tuvalet ve uyku durumunu, Gün içindeki etkinlik resimlerini ve videolarını, aylık eğitim bültenlerini, yemek listelerini, ilaç takiplerini vb. birçok uygulamayı Mobildiri bilgilendirme sistemi üzerinden takip edebilirsiniz.

Uyum Anaokulu olarak çözüm ortağımız olan English Kids Academy ile çalışıyoruz.

English Kids Academy 0-7 yaş arası çocukların İngilizce öğrenmelerini sağlamak için tasarlanmış bir uygulamadır. Çocuklarımız yaş gruplarına göre her gün 30 dk. ile 45 dk. arası İngilizce eğitim almaktadırlar. Her ay onunda English Kids Academy uzmanları tarafından vermiş olduğumuz eğitimin takibi yapılmaktadır. Ayrıca 1. dönem ve 2. dönem olmak üzere yılda iki kez çocuklarımızın ölçme değerlendirilmesi yapılıp çıkan istatistikler English Kids Academy uzmanları tarafından velilerimiz ile paylaşılmaktadır.

Öncelikle öğretmenlerimiz tarafından yemek yiyemeyen çocuklarımıza yemek konusunda mutlaka destek sağlanıyor. Zorlamadan, zaman içerisinde öğrencimizin kendi başına yemesini sağlıyoruz. Okulumuzda yemek ve uyku gibi konularda çocuklarımıza dikte ederek, ya da zorlayarak değil örneğin; bir kaşık tadına bakma uygulaması ile çocukların tanımadıkları ya da reddettikleri besinleri tanımalarına fırsat oluşturuyoruz. Zaman içinde çocuklar tercih etmedikleri yiyeceklerin tadına baktıkça ve diğer arkadaşları tarafından tüketildiğini gördükçe, yemek yemeye başlıyorlar.

Kurumumuz sabah 7.30 da açılıyor. 19.00’da kapanıyor. Velimizin geç kaldığı zamanlarda kurumu bilgilendirdiği takdirde, çok nadir olmak kaydıyla kurumda çalışan sorumlu kişiler, öğrencimize eşlik ediyorlar.

Eğitim-öğretim saatlerimiz 09.00-17.00 şeklindedir. Ancak, geç kalma durumlarını velimizin iyi yönetmesi çok önemlidir. Çünkü çocuklarda zaman kavramı çok farklı olup, arkadaşsız tek başına kaldığı için, bir sonra ki gün okula karşı isteksizliği olabilir. Anne-babaya karşı güvensizlik gelişebilir.
Aynı zamanda, öğrenciye eşlik eden personelin ertesi gün performansında düşüş olabilir. Bu da öğrencilerimize istediğimiz kalitede hizmet vermememize neden olur. Bu nedenle, okul giriş, çıkış saatlerine velilerimizin azami özen göstermelerini önemle rica ederiz.

Kreş ortamı çocuğunuzun sosyalleşebilmesini, kelime haznesinin gelişebilmesini, paylaşmayı öğrenebilmesini, grup içinde hareket edebilmesini sağlar. Ayrıca özgüven duygusunu da destekleyeceği için çalışan annelere tavsiyemiz kreş ortamında çocuklarının büyümesi olacaktır.
Ailenin, bakıcının öncelikle asgari kendi dil kültür yapısını çocuğa kazandıracağı, çocuğun bakıcı ile büyüdüğünde ancak bireysel şekilde oynayabileceği durumları göz önünde bulundurması gerekir. Kimi zaman onarılması çok zor olan, hatta psikolojik destek gerektirecek duygu ve davranış problemleri ile karşılaşabilme ihtimali ise bakıcı ile çocuk büyütmenin ciddi risklerinden biridir.

Çalışan anne çocuklarının asgari aşağıda ki planlama ile büyütülmesini tavsiye ederiz; 0-12 Ay: Anne 1-2 yaş: Anne-baba ya da aile büyükleri (bakıcının foksiyonu burada sadece destek hizmetleri olmalı) 2 yaş sonrası: iyi araştırarak buldukları, çocuklarını güvenle teslim edebilecekleri okul öncesi eğitim kurumu bundan sonra ki süreçte aileye destek vermelidir.

Öğrencimiz okula ilk başladığında, ağlama, eve gitme isteği gibi davranışlarının gelişeceği ön kabulünde olmamız gerekiyor. Alışma sürecinde çocuğunuz her gün okula mutlu ve istekli gelmeyecektir.

Evden ayrılmamak için bahaneler üretebilir. Anneyle tensel temasını arttırabilir. Bir yerlerinin ağrıdığını söyleyebilir. Okulda arkadaşlarının ona iyi davranmadığını söyleyebilir. Burada ebeveynin net ve kararlı duruşu çok önemlidir.

Çocuğumuzun şikâyetlerini dinlemeli, duymazdan asla gelmemeli. Bu arada, gerek ebeveyn, gerek aile büyükleri ya da bakıcının yorum yaparak ya da konuyu uzatarak çocuğun mevcut rahatsızlığını derinleştirmemesini sağlamak gerekiyor. Alışma sürecinde bir diğer sıkça karşılaştığımız davranış şekli ise öğrencinin taleplerini ebeveyn üzerinden aktarması durumudur.

Öğrencinin karmaşık duygu ve düşüncelerinin ortaya çıkardığı şikâyetleri sebep göstererek ebeveyn üzerinden iletişim sağlamasına imkân vermemek gerekiyor. (Şikâyet; “Sınıfta mavi sandalyeye oturmak istemiyorum”. Öğrenci veliden öğretmenine onu başka bir sandalyede oturtmasını talep edebilir, veli de buna karşılık bunu öğretmeninden talep edebilir. Burada öğrenci, “kendimi sınıfta güvenli alanda hissetmiyorum” demek istemektedir. Velinin, öğretmenine “Mavi sandalyede oturtmayalım” komutu, öğrenci ile öğretmenin diyaloğunu kesen, öğretmenin öğrencinin ihtiyacını anlayarak doğru şekilde karşılamasını engelleyen bir durumdur.

Bir süre sonra, bu iletişim şekli alışkanlık haline gelebilir, altında farklı bir sebep olan anlamsız şikâyet takıntıya dönüşebilir. Her zaman kırmızı sandalyede oturma isteği… gibi Öğrenci problemini kendi dile getirmeli, getirmeye teşvik edilmeli,  öğretmen ve ebeveyn asla karşı karşıya gelmemeli, ebeveyn ve öğretmen çocuğa karşı aynı dili kullanmalı. Alışma sürecinin haricinde genel olarak, veli öğretmenle karşı karşıya gelmemeli, iletişimi kurum yönetimi ile sağlamalıdır. Bu yaklaşım daha sağlıklı sonuçlar doğuracaktır.

Alışma sürecinde veli kararlı olmalıdır. Çocuk gelişimi uzmanı idari personelin ve kurum psikoloğunun yönlendirme ve tavsiyelerine uymalı, kaygı ve endişelerini çocuğa yansıtmamaya özen göstermelidir. Alışma sürecinde, eve gelen çocuğumuza “evet, hayır” soruları sormamalıyız. Örneğin; Bugün okulda mutlu muydun? Çocuk karmaşık duygular yaşadığı için net cevap gerektiren sorulara cevap vermekte zorlanır. Aynı zamanda, ebeveynin kaygısını hissettiği için farklı cevaplar vermek ihtiyacı içinde de hissedebilir. O nedenle dolaylı sorularla çocuğun hissiyatını anlamaya çalışmak, daha önemlidir. Örneğin; “Bu gün okulda en çok neyle oynamayı sevdin?” “Bugün okulda seni en çok mutlu eden olay neydi?” “Sınıfında en çok neyi sevdin?” Olumlu cevaplar çağıran sorular, çocuğumuzu bu süreçte daha rahat ettirecek ve olumlu düşünmesini sağlayacaktır.

Çocuğumuzu gözlemledikten sonra alışamadığı eğitimcilerimiz tarafından tespit edildiği zaman, kısa bir süreliğine alıştırma sürecine ara veriyor ve birkaç ay sonra tekrar davet etmek üzere velimize teşekkür ediyoruz.