Bilgi

Ödemelerimiz havale, EFT ve peşin olarak elden Okul idaresine en geç her ayın biri ve beşi arasında yatırabilir.

Kreş ortamı çocuğunuzun sosyalleşebilmesini, kelime haznesinin gelişebilmesini, paylaşmayı öğrenebilmesini, grup içinde hareket edebilmesini sağlar. Ayrıca özgüven duygusunu da destekleyeceği için çalışan annelere tavsiyemiz kreş ortamında çocuklarının büyümesi olacaktır.
Ailenin, bakıcının öncelikle asgari kendi dil kültür yapısını çocuğa kazandıracağı, çocuğun bakıcı ile büyüdüğünde ancak bireysel şekilde oynayabileceği durumları göz önünde bulundurması gerekir. Kimi zaman onarılması çok zor olan, hatta psikolojik destek gerektirecek duygu ve davranış problemleri ile karşılaşabilme ihtimali ise bakıcı ile çocuk büyütmenin ciddi risklerinden biridir.

Çalışan anne çocuklarının asgari aşağıda ki planlama ile büyütülmesini tavsiye ederiz; 0-12 Ay: Anne 1-2 yaş: Anne-baba ya da aile büyükleri (bakıcının foksiyonu burada sadece destek hizmetleri olmalı) 2 yaş sonrası: iyi araştırarak buldukları, çocuklarını güvenle teslim edebilecekleri okul öncesi eğitim kurumu bundan sonra ki süreçte aileye destek vermelidir.

Öğrencimiz okula ilk başladığında, ağlama, eve gitme isteği gibi davranışlarının gelişeceği ön kabulünde olmamız gerekiyor. Alışma sürecinde çocuğunuz her gün okula mutlu ve istekli gelmeyecektir.

Evden ayrılmamak için bahaneler üretebilir. Anneyle tensel temasını arttırabilir. Bir yerlerinin ağrıdığını söyleyebilir. Okulda arkadaşlarının ona iyi davranmadığını söyleyebilir. Burada ebeveynin net ve kararlı duruşu çok önemlidir.

Çocuğumuzun şikâyetlerini dinlemeli, duymazdan asla gelmemeli. Bu arada, gerek ebeveyn, gerek aile büyükleri ya da bakıcının yorum yaparak ya da konuyu uzatarak çocuğun mevcut rahatsızlığını derinleştirmemesini sağlamak gerekiyor. Alışma sürecinde bir diğer sıkça karşılaştığımız davranış şekli ise öğrencinin taleplerini ebeveyn üzerinden aktarması durumudur.

Öğrencinin karmaşık duygu ve düşüncelerinin ortaya çıkardığı şikâyetleri sebep göstererek ebeveyn üzerinden iletişim sağlamasına imkân vermemek gerekiyor. (Şikâyet; “Sınıfta mavi sandalyeye oturmak istemiyorum”. Öğrenci veliden öğretmenine onu başka bir sandalyede oturtmasını talep edebilir, veli de buna karşılık bunu öğretmeninden talep edebilir. Burada öğrenci, “kendimi sınıfta güvenli alanda hissetmiyorum” demek istemektedir. Velinin, öğretmenine “Mavi sandalyede oturtmayalım” komutu, öğrenci ile öğretmenin diyaloğunu kesen, öğretmenin öğrencinin ihtiyacını anlayarak doğru şekilde karşılamasını engelleyen bir durumdur.

Bir süre sonra, bu iletişim şekli alışkanlık haline gelebilir, altında farklı bir sebep olan anlamsız şikâyet takıntıya dönüşebilir. Her zaman kırmızı sandalyede oturma isteği… gibi Öğrenci problemini kendi dile getirmeli, getirmeye teşvik edilmeli,  öğretmen ve ebeveyn asla karşı karşıya gelmemeli, ebeveyn ve öğretmen çocuğa karşı aynı dili kullanmalı. Alışma sürecinin haricinde genel olarak, veli öğretmenle karşı karşıya gelmemeli, iletişimi kurum yönetimi ile sağlamalıdır. Bu yaklaşım daha sağlıklı sonuçlar doğuracaktır.

Alışma sürecinde veli kararlı olmalıdır. Çocuk gelişimi uzmanı idari personelin ve kurum psikoloğunun yönlendirme ve tavsiyelerine uymalı, kaygı ve endişelerini çocuğa yansıtmamaya özen göstermelidir. Alışma sürecinde, eve gelen çocuğumuza “evet, hayır” soruları sormamalıyız. Örneğin; Bugün okulda mutlu muydun? Çocuk karmaşık duygular yaşadığı için net cevap gerektiren sorulara cevap vermekte zorlanır. Aynı zamanda, ebeveynin kaygısını hissettiği için farklı cevaplar vermek ihtiyacı içinde de hissedebilir. O nedenle dolaylı sorularla çocuğun hissiyatını anlamaya çalışmak, daha önemlidir. Örneğin; “Bu gün okulda en çok neyle oynamayı sevdin?” “Bugün okulda seni en çok mutlu eden olay neydi?” “Sınıfında en çok neyi sevdin?” Olumlu cevaplar çağıran sorular, çocuğumuzu bu süreçte daha rahat ettirecek ve olumlu düşünmesini sağlayacaktır.

Çocuğumuzu gözlemledikten sonra alışamadığı eğitimcilerimiz tarafından tespit edildiği zaman, kısa bir süreliğine alıştırma sürecine ara veriyor ve birkaç ay sonra tekrar davet etmek üzere velimize teşekkür ediyoruz.

Çocuğun alışma süreci çocuktan çocuğa değişmektedir. Genellikle, ilk uyum haftasında sizlerden destek alarak, öncellikle çocuğumuzun Uyum Anaokuluna güven duyma duygusunu desteklemek suretiyle ilk haftayı sağlıklı bir şekilde atlattığımızda bir sonra ki hafta uyum sürecimizi hızlandırmış veya tamamlamış oluyoruz.

Okul öncesi eğitim sorgulayan, araştıran bulunduğu toplumun gerektirdiği duygu ve düşünceleri özgürce ifade edebilen kararlı ama başkalarının haklarına saygılı bireyler yetiştirmeyi amaçlar. Bu yüzden ebeveynlerin verdiği eğitimi destekleyen bir kurumsal eğitim de gereklidir.

Okul öncesi eğitim almış çocuklar okul hayatına daha kolay adapte olmakta, bu eğitimi almamış çocuklara nazaran daha başarılı oldukları gözlenmektedir. Ayrıca çocukların bu şekilde çok yönlü düşünüp davranabildikleri kanıtlanmıştır.

Kategori Bilgilendirme